Berlin’de 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü paneli gerçekleştirildi.

Almanya 16.07.2025 - 20:58, Güncelleme: 16.07.2025 - 20:58 142 kez okundu.
 

Berlin’de 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü paneli gerçekleştirildi.

İletişim Başkanlığı tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Zaferin Adı Türkiye” adlı panel serisinin Berlin ayağı Almanya’da yapıldı.

  Çok sayıda akademisyen, gazeteci, siyasetçi ve diplomatın ilgi gösterdiği etkinlikte, 15 Temmuz 2016 gecesi Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından anayasal düzeni hedef alan darbe girişimi ve Türk milletinin direnişi ele alındı. Açış konuşmasını Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Gökhan Turan’ın yaptı ve 15 Temmuz temalı “Türkiye Aşkına” videosu gösterildi. Panelde SETA Berlin Koordinatörü Zafer Meşe; Bonn Üniversitesi İleri Güvenlik, Stratejik ve Entegrasyon Çalışmaları Merkezi  (CASSIS) Direktörü Prof. Dr. Ulrich Schlie, Economyfirst Limited London, Yöneticisi Klaus Jürgens, Gazeteci & Siyasi Analist Ewald König ve TV Berlin Genel Yayın Yönetmeni Dursun Yiğit konuşmacı olarak yer aldı. Büyükelçi Turan; desteklerinden ötürü İletişim Başkanlığına ve katılımından dolayı misafirlere de teşekkür ederek başladığı açış konuşmasında, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü'nün önemine vurgu yaptı. Dini ve kültürel değerler maskesi altında kirli emellerine ulaşmak için her türlü alçaklığı yapan eli kanlı FETÖ terör örgütüyle mücadelenin terör örgütü yok edilene kadar süreceğini belirtti. 15 Temmuz destanının kahraman şehitlerini ve gazilerini anarak, bu destanda milletin demokratik değerlere bağlılığının ve kolektif iradesinin önemli bir rol oynadığını ifade etti. Gerçekleştirilecek olan panelde; 15 Temmuz’un toplumsal, siyasal ve uluslararası boyutlarının kapsamlı ve bilimsel olarak ele alınacağını vurgulayarak sözü Zafer Meşe’ye bıraktı. Panelin moderatörlüğünü yapan SETA Berlin Koordinatörü Zafer Meşe; dokuz yıl önce 15 Temmuz 2016 gecesi, FETÖ tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimine karşı Türk milletinin demokrasiye, milli iradeye ve bağımsızlığına sahip çıkma kararlılığını tüm dünyaya gösterdiğini belirterek sözlerine başladı. Meşe, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara dökülenlerin büyük bir cesaret ve birliktelik örneği sergileyerek bu kalkışmayı püskürttüğünün; şehitlerimizin fedakarlığıyla demokrasinin korunduğunun altını çizdi. İletişim Başkanlığınca düzenlenen bu etkinlikle Türkiye’nin gücünü, birlikteliğini ve zorlukları aşma iradesini dünyaya duyurmayı amaçladığını ifade ederek sözü ilk konuşmacı Prof. Dr. Ulrich Schlie’ye verdi. Prof. Dr. Ulrich Schlie, bu paneli büyük bir mutlulukla karşıladığını ve bunun Türkiye açısından öneminin bilincinde olduğunu vurguladı. Alman tarihindeki darbe girişimlerini örnekleyerek 15 Temmuz darbe girişimini analiz etti. Türkiye’deki darbe girişimiyle ilgili Almanya’da hak edilen yorumun yapılmadığını belirterek demokratik değerlerin ve hukukun üstünlüğünün her koşulda savunulması gerektiğinin altını çizdi. Ewald König ise Türkiye ve uluslararası toplumlar için bu olayın ele alınmasının önemi ve memnuniyetini vurgulayarak darbe girişiminin Alman medyasında ele alınış biçimini değerlendirdi. Alman medyası nezdinde darbe girişiminin şok etkisi yarattığını, flaş haber olarak verildiğini dile getirdi. Fakat artık bu konunun Alman medyasında dünyadaki kriz ve savaşlar gibi küresel sorunlar nedeniyle eskisi kadar yer almadığını söyledi. Diğer taraftan, Türkiye’nin dünyadaki arabulucu rolüne, NATO üyeliğine ve güçlü ordusuna vurgu yaptı. Panelin devamında söz alan Klaus Jürgens, FETÖ’nün küresel yapılanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. FETÖ’nün de PKK gibi bir terör örgütü olduğunun altını çizerek terör örgütleriyle mücadelede algı yönetiminin önemini vurguladı. Dünyada terörün finansmanı konusunun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. FETÖ’nün tamamen yok olması için algı yönetimine karşı bilinçli olunması ve bu hususta uzun süre çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti. Panelin son konuşmacısı Dursun Yiğit, Almanya’daki FETÖ faaliyetlerine ve medya etkilerine dair yerel bağlamda yorumda bulundu. Darbe girişimin zaferle bertaraf edilmesinin demokrasinin oturtulmasına katkı sağladığını söyledi. Darbe girişimi sonrası Türkiye’den kaçarak Almanya’ya gelen 30-50 bin civarında kişinin bulunduğunu; bu kişilerin Almanya’da etkin olmalarını önlemek için STK’ların özellikle de think-tank kuruluşları ile medyanın önemli çalışmalar yapması gerektiğini vurguladı. Program kapsamında, ayrıca 15 Temmuz temalı fotoğraf sergisi katılımcıların ziyaretine açılırken programın sonunda “15/07 Şafak Vakti” adlı film geniş bir katılımcı kitlesi tarafından izlendi.
İletişim Başkanlığı tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Zaferin Adı Türkiye” adlı panel serisinin Berlin ayağı Almanya’da yapıldı.

 

Çok sayıda akademisyen, gazeteci, siyasetçi ve diplomatın ilgi gösterdiği etkinlikte, 15 Temmuz 2016 gecesi Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından anayasal düzeni hedef alan darbe girişimi ve Türk milletinin direnişi ele alındı.

Açış konuşmasını Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Gökhan Turan’ın yaptı ve 15 Temmuz temalı “Türkiye Aşkına” videosu gösterildi. Panelde SETA Berlin Koordinatörü Zafer Meşe; Bonn Üniversitesi İleri Güvenlik, Stratejik ve Entegrasyon Çalışmaları Merkezi  (CASSIS) Direktörü Prof. Dr. Ulrich Schlie, Economyfirst Limited London, Yöneticisi Klaus Jürgens, Gazeteci & Siyasi Analist Ewald König ve TV Berlin Genel Yayın Yönetmeni Dursun Yiğit konuşmacı olarak yer aldı.

Büyükelçi Turan; desteklerinden ötürü İletişim Başkanlığına ve katılımından dolayı misafirlere de teşekkür ederek başladığı açış konuşmasında, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü'nün önemine vurgu yaptı. Dini ve kültürel değerler maskesi altında kirli emellerine ulaşmak için her türlü alçaklığı yapan eli kanlı FETÖ terör örgütüyle mücadelenin terör örgütü yok edilene kadar süreceğini belirtti. 15 Temmuz destanının kahraman şehitlerini ve gazilerini anarak, bu destanda milletin demokratik değerlere bağlılığının ve kolektif iradesinin önemli bir rol oynadığını ifade etti. Gerçekleştirilecek olan panelde; 15 Temmuz’un toplumsal, siyasal ve uluslararası boyutlarının kapsamlı ve bilimsel olarak ele alınacağını vurgulayarak sözü Zafer Meşe’ye bıraktı.

Panelin moderatörlüğünü yapan SETA Berlin Koordinatörü Zafer Meşe; dokuz yıl önce 15 Temmuz 2016 gecesi, FETÖ tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimine karşı Türk milletinin demokrasiye, milli iradeye ve bağımsızlığına sahip çıkma kararlılığını tüm dünyaya gösterdiğini belirterek sözlerine başladı. Meşe, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara dökülenlerin büyük bir cesaret ve birliktelik örneği sergileyerek bu kalkışmayı püskürttüğünün; şehitlerimizin fedakarlığıyla demokrasinin korunduğunun altını çizdi. İletişim Başkanlığınca düzenlenen bu etkinlikle Türkiye’nin gücünü, birlikteliğini ve zorlukları aşma iradesini dünyaya duyurmayı amaçladığını ifade ederek sözü ilk konuşmacı Prof. Dr. Ulrich Schlie’ye verdi.

Prof. Dr. Ulrich Schlie, bu paneli büyük bir mutlulukla karşıladığını ve bunun Türkiye açısından öneminin bilincinde olduğunu vurguladı. Alman tarihindeki darbe girişimlerini örnekleyerek 15 Temmuz darbe girişimini analiz etti. Türkiye’deki darbe girişimiyle ilgili Almanya’da hak edilen yorumun yapılmadığını belirterek demokratik değerlerin ve hukukun üstünlüğünün her koşulda savunulması gerektiğinin altını çizdi.

Ewald König ise Türkiye ve uluslararası toplumlar için bu olayın ele alınmasının önemi ve memnuniyetini vurgulayarak darbe girişiminin Alman medyasında ele alınış biçimini değerlendirdi. Alman medyası nezdinde darbe girişiminin şok etkisi yarattığını, flaş haber olarak verildiğini dile getirdi. Fakat artık bu konunun Alman medyasında dünyadaki kriz ve savaşlar gibi küresel sorunlar nedeniyle eskisi kadar yer almadığını söyledi. Diğer taraftan, Türkiye’nin dünyadaki arabulucu rolüne, NATO üyeliğine ve güçlü ordusuna vurgu yaptı.

Panelin devamında söz alan Klaus Jürgens, FETÖ’nün küresel yapılanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. FETÖ’nün de PKK gibi bir terör örgütü olduğunun altını çizerek terör örgütleriyle mücadelede algı yönetiminin önemini vurguladı. Dünyada terörün finansmanı konusunun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. FETÖ’nün tamamen yok olması için algı yönetimine karşı bilinçli olunması ve bu hususta uzun süre çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti.

Panelin son konuşmacısı Dursun Yiğit, Almanya’daki FETÖ faaliyetlerine ve medya etkilerine dair yerel bağlamda yorumda bulundu. Darbe girişimin zaferle bertaraf edilmesinin demokrasinin oturtulmasına katkı sağladığını söyledi. Darbe girişimi sonrası Türkiye’den kaçarak Almanya’ya gelen 30-50 bin civarında kişinin bulunduğunu; bu kişilerin Almanya’da etkin olmalarını önlemek için STK’ların özellikle de think-tank kuruluşları ile medyanın önemli çalışmalar yapması gerektiğini vurguladı.

Program kapsamında, ayrıca 15 Temmuz temalı fotoğraf sergisi katılımcıların ziyaretine açılırken programın sonunda “15/07 Şafak Vakti” adlı film geniş bir katılımcı kitlesi tarafından izlendi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lokalbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.